İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut, düzenlenen devir teslim töreniyle görevini halefi Can Akın Çağlar’a bıraktı. Erkut ve Çağlar için düzenlenen töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, katılımcılarla annesi Hava Hanım’ın kendisi için ettiği bir duayı paylaştı. İmamoğlu, Erkut’u, “Annem, ‘Allah seni hep iyi insanlarla buluştursun’ diye dua eder. Bu duasına da öyle inanırım ki, tılsımdır yani. Hiç kimse bu maneviyata karşı çıkamaz, yanlış yapmama ya da yapılmasına fırsat tanımaz diye inanılmaz bir inancım var açıkçası.
İşte gerçekten Yavuz Bey, onlardan birisiydi. Tam da annemin duasının karşılığıydı. Bunu Yavuz Bey, bize fazlasıyla hissettirmişti ve bu güzel yolda yürüdük. Can Akın Çağlar Beyefendi’de de aynı kararlılık ve duyguları hissettiğim için, bugün el sıkıştık. Beraber yol yürüyeceğiz. Bütün bu kavramlar üzerinden inşallah güzel bir döneme hep birlikte imza atarız” sözleriyle uğurladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreterliği görevini yaklaşık 1 yıldır sürdüren Yavuz Erkut, yaş haddinden emekliye ayrıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erkut’tan boşalan göreve, birçok kamu ve özel kuruluşunda üst düzey yöneticilik yapmış Can Akın Çağlar’ı atadı. “İBB Genel Sekreter Devir Teslim Töreni”, Saraçhane’deki merkez binada gerçekleştirildi. Törene; İmamoğlu ile birlikte ilçe belediye başkanları, İBB Meclis üyeleri ve İBB üst yönetimi katıldı. İlk konuşmayı yapmak üzere kürsüye çağrılan Erkut, dakikalarca ayakta alkışlandı.
ERKUT DAKİKALARCA ALKIŞLANDI
Göreve getiriliş sürecinden son 1 yılda yaşadıkları sorunlarla ürettikleri çözümlere kadar kısa bir özet yapan Erkut, duygusal yönü ağır basan sözlerle veda etti. “Temelde niyet önemli” diyen Erkut, şunları söyledi:
“Niyet iyiyse sonuçları her zaman iyi oluyor. Tüm arkadaşlarım, tüm parti yetkilileri ve onlarla beraber görev yapan arkadaşlar herkesi iyi niyetinden ufacık bir şüphem yok. Herkes, gecesini gündüzüne katarak da çalıştı. Bakıyoruz 1 senede sanki hiçbir şey yapmamışız gibi bir duygu da var. Fakat 1 yıllık almanak çalışmasına baktığımızda, her sayfasını büyük bir keyifle çeviriyorum. Her sayfasında koca koca işler var. Ama o zaman da niyetim şuydu: O arabayı çıkarmak için omzumuzu verelim, zaten düz yola çıkınca koşacaktır. Bu çerçevede sanırım biraz çıktık gibi. İlk geldiğimizden çok farklı. Pandemi de var ama yine de kaynaksızlığa rağmen yapılan çok iş var. Güzel bir noktaya geldik diye düşünüyorum. Tam devir etme zamanı. Yol çok uzun yapacak çok iş var. Bunların başarıyla yapılması, sadece dünyanın en güzel en zengin şehrine değil; ülkeye hizmet. Bütün arkadaşlarımızın bu bilinçte olduğunu biliyorum. En ufacık bir hata yapma lüksümüz yok. Her şeyin de en iyisini yapmak zorundayız. Bütün ekibin; Başkan’ımızın, bu yolculukta yolunun açık olmasını, başarılarınızın daim olmasını diliyorum. Başarılarınızı, inanın bütün kalbimle, keyifle izleyeceğim. İnşallah ülkemizi bu sıkıntıdan çıkartıp, düzlüğe ulaştıracağız hep birlikte. Başkan’ımıza, bana bu ulvi görevi lütfettiği için ayrıca şükranlarımı sunuyorum.”
ÇAĞLAR: “BİZİM İÇİN BAŞARILI OLMAK BİR AMAÇ DEĞİL, SORUMLULUK”
Erkut’un ardından mikrofonu yeni Genel Sekreter Çağlar aldı. Kendisini göreve layık gören İmamoğlu’na teşekkür eden Çağlar, “Öncelikle Genel Sekreterimiz Yavuz Bey’e, en zor şartlarda görev yaptığı için kalb-i şükranlarımı arz ediyorum. Şu çok önemli; kamunun en önemli değerlerinden bir tanesi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik. Sayın Başkan’ımızın da her konuşmasında vurguladığı gibi, bundan sonra sizlerle beraber yapacağımız tüm çalışmalarda şeffaflık ve hesap verilebilirliği göz önünde bulundurarak yol alacağız. Kamu kurumuyuz. Bütçeyi özenle kullanmalıyız. Zira, bir taraftan 16 milyonun hakkını ve hukukunu temsil ediyoruz. Daha önemlisi belki de 83 milyonun kaynaklarını kullanıyoruz. O yüzden hesap verilebilir ve şeffaf bir o kadar da açık ve dikkatli olmaya gayret edeceğiz. Yönetici olarak her ortamda her fikrin tartışılmasına çok açığım. Bizim için başarılı olmak bir amaç değil, sorumluluk” dedi.
İMAMOĞLU: “EŞİTLİKÇİ, ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ORTAM YARATMAK ZORUNDAYIZ”
Devir teslim töreninin son konuşmasını İmamoğlu gerçekleştirdi. Kurumsal anlamda “vefa” duygusunun önemine dikkat çeken İmamoğlu, Erkut’u dinlerken yaşadıkları sürecin gözlerinin önünden geçtiğini aktardı. Katılımcılarla annesinin kendisiyle ilgili bir duasını paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ne hikmetse bunu, özellikle siyasi ortamlara girdiğim andan itibaren çok duyuyorum. Belki ondan önce aynı duayı ediyordu, farkında değildim. Annem, ‘Allah seni hep iyi insanlarla buluştursun’ diye dua eder. Bu duasına da öyle inanırım ki, tılsımdır yani. Hiç kimse bu maneviyata karşı çıkamaz, yanlış yapmama ya da yapılmasına fırsat tanımaz diye inanılmaz bir inancım var açıkçası. İşte gerçekten Yavuz Bey, onlardan birisiydi. Tam da annemin duasının karşılığıydı, bunu ifade etmek istiyorum. Güzel işler yaptık, zor günler geçirdik. Gerçekten meşakkatli bir yıl yaşadık; ama önümüzdeki yıllar, günler, aylar çok çok daha önemli. Çünkü gerçekten Can Bey’in de dediği gibi önümüze bakmak zorundayız. Ve önümüzdeki dönemde İstanbul’umuza, ülkemize, milletimize, bu güzel ülkenin bütün insanlarına; hangi siyasi görüşten, hangi inançtan, hangi kökenden olursa olsun, bütün insanlarına eşitlikçi bir şekilde hizmet etme noktasında, İstanbul’dan muazzam bir örnek çıkarmak zorundayız. Bunun yanı sıra yine biz bu güzel kentte ortaya koyacağımız kıymetli başarılarla gerçekten 16 milyon insanımıza ümit vermek zorundayız. Eşitlikçi, özgürlükçü bir ortam yaratmak zorundayız. Devletine saygılı, bayrağına ve milletine tutkulu bir ortamı var etmek zorundayız. Cumhuriyet’in değerlerinden, Atatürk’ün ilkelerinden asla vazgeçmeden, bu ülkeye ve bu cumhuriyete hizmet etmek zorundayız. Türkiye’nin önündeki o güzel döneme, bu ışıkla bakıp, daha yenilikçi, daha güzel kavramlarla süreci kuvvetlendirmek durumundayız. Bunu Yavuz Bey, bize fazlasıyla hissettirmişti ve bu güzel yolda yürüdük. Can Akın Çağlar Beyefendi’de de aynı kararlılık ve duyguları hissettiğim için, bugün el sıkıştık. Beraber yol yürüyeceğiz. Bütün bu kavramlar üzerinden inşallah güzel bir döneme hep birlikte imza atarız.”