Arıburnu Cephesi kumandanı Yarbay Mustafa Kemal savaşın durduğu anlarda siperlerin en uç noktasına kadar gidip askerlerle birlikte olması askerlere büyük moral verirdi.Mustafa Kemal ile hattat Ayral’ın savaş alanında karşılaşmasını şöyledir:

”Mustafa Kemal bir gün sipere girdiği zaman, duvarların üzerinde Kur’an-ı Kerim’den elle yazılmış ayetler ve Allah’ın büyük isimlerinin yazıldığı kağıtlar gördü. Bu güzel yazılar, askere yüksek moral, direnç ve güç veriyordu. Askerini kontrol eden Yarbay Mustafa Kemal, sayfaları dikkatle okurken birisinin önünde takılıp kaldı.

‘Bunu yazanı hemen bulup bana getirin’ dedi. Biraz sonra o yazıların sahibi karşısındaydı. ‘Buyurun komutanım, ben İstanbullu Macid’ dedi.

Mustafa Kemal ise Ayral’a hemen siperden çıkmasını emredip, ‘Çık ve İstanbul’a dön, güzel yazı yazmaya devam et. Senin yerine siperlere girecek binlerce gönüllü Mehmetçik var, ama bu kadar güzel yazı yazabilen sanatçıyı bu millet çok az bulur’ dedi.

Atatürk’ün o hassasiyeti ve emri olmasa, hattat Macid Ayral da belki Çanakkale şehitleri arasında meçhul bir asker olacak, dünyadan ayrılacak ve dünya bu müthiş hat ustasını tanıyamayacaktı.”
O Macit, dünyaca ünlü hat sanatçımız. Macit Ayral oldu.

Yazı sanatında Osmanlı ile Cumhuriyet arasında köprü kurdu.

Şişli. Bebek, Davutpaşa gibi İstanbul camilerine, Topkapı sarayına yazılar yazdı…

İşte böyle bir Adamsın Mustafa Kemal Atatürküm… savaş zamanında bile bir askeri siperden alıp memleketine faydası dokunacak diye askerini İstanbul’a geri gönderiyorsun.

SEN GERÇEKTEN AKILLARA SIĞMAYACAK ADAMSIN…
SEN DEHALARİ AZ YETİŞEN ÜLKEMİN BAŞINA GELMİS EN BÜYÜK MUCİZESİN…
Kaynak:facebook / Sifin